ÇALIŞTAY

Çerkezköy’de İklim Değişikliğine Uyum Çalıştayı düzenlendi

Çerkezköy’de, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak finansmanıyla Çerkezköy belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen İklim Değişikliğine Uyum Çalıştayı’nın ilk günü başarıyla tamamlandı.

Çerkezköy Atatürk Kültür Merkezi’nde Perşembe günü saat 09.00-13.20 saatleri arasında düzenlenen çalıştayın moderatörlüğünü Doğa Aktivisti Güven İslamoğlu üstlendi.

“ZORUNLULUK HALİNE GELDİ”

Çalıştay saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşımızın okunması ile başladı. Daha sonra konuşan Çerkezköy Belediye Başkan Vekili Cengiz Memiş, küresel ısınmanın süratle artması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişikliklerine uyum ile ilgili uygulanabilir, sürdürebilir politikalar geliştirmek, etki oluşturmak ve bu etkiyi yaygınlaştırmanın artık ülkeler, şehirler için zorunluluk haline geldiğini kaydetti. Memiş, “Ülkemizde de bakanlığımız tarafından iklim değişikliğine uyum konusunda meclise bir taslak sunuldu. Bir süre sonra iklim değişikliğine yönelik çalışmalar zorunluluk haline gelecek” dedi.

“UYUM EYLEM PLANI OLUŞTURULACAK”

İklim değişikliğinin önlenemez sonuçlarından olan aşırı hava olaylarının etkilerinin azaltılması ve hatta bu etkilerden yeni fırsatlar elde etmeyi sağlayacak şekilde ekolojik, sosyal ve ekonomik sistemlerin bu değişikliklere uyumlu hale getirilmesini sağlamak için Çerkezköy Belediyesi olarak 2004 yılı Ocak ayından bu yana planlama çalışmaları yaptıklarını ifade eden Memiş, “Bu çalışmalarımızın bir parçası olarak bugün sanayi bölgelerinde iklime uyumlu dirençli kentler projemizin içinde yer alan İklim Değişikliğine Uyum Çalıştayımızı gerçekleştireceğiz. Projemizin fon sağlayıcısı Avrupa Birliği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıdır. Fon tutarı 229 bin 806 Euro’dur. Personel giderleri dışında tüm maliyeti Avrupa Birliği tarafından karşılanacaktır. Proje süremiz 18 ay olup, projede Kampüs, Sivil Toplum, Sanat, Kültür ve Eğitim Dernekleri de sivil toplum kuruluşu olarak yer alacak. Projemizi bölgemizde oluşan yoğun sanayi faaliyeti, aşırı su kullanımı, şehirleşme ve araç sayısındaki artış konularının iklim değişikliğine uyum sürecini olumsuz etkilemesi sonucu bu konularda farkındalık yaratmak için hazırladık. Projemizin adımlarına gelirsek, gerçekleştireceğimiz İklim Değişikliğine Uyum Çalıştığı oturumlarında kentimizin iklim değişikliğine uyum sürecinde hangi safhada bulunduğunu ortaya koyacağız. Çalıştayımızdan elde ettiğimiz çıktıları, Namık Kemal Üniversitemizle iş birliği yaparak, bir uyum eylem planına dönüştürerek bölgemizde bir ilki gerçekleştirmiş olacağız. Bu eylem planımızı bir kitapçık haline getirerek, tüm kurum ve kişilerin faydasına sunacağız. Dünyanın ilk karbon nötr başkenti olma hedefine sahip Danimarka’nın Kopenhag kentiyle iklim değişikliğine uyumlu şehirler için sürdürülebilir ulaşım, altyapı, ısınma gibi konularda teknik iş birliği yapacağız” ifadelerini kullandı.

“HER ŞEYİ ÇOK YOĞUN YAŞIYORUZ”

Çalıştayda konuşan Çerkezköy Kaymakamı Nazmi Günlü ise, doğa, yeşil enerji ve sürdürülebilir üretimin, tüm dünya ve ülkemiz için önemli olduğunu ancak bu projenin, Çerkezköy için ayrıca bir önem taşıdığının altını çizdi. 1970’li yıllarda kalkınmada öncelikli yöre ilan edilen, hemen arkasından sanayi bölgesi kuruluşuna karar verilen bu bölgenin, geçtiğimiz dönem içerisinde çok hızlı bir büyüme gösterdiğini belirten Nazmi Günlü, “Halen de bu büyüme devam ediyor. Biz Tekirdağ ilinin nüfus açısından üçüncü büyük ilçesiyiz ama yüz ölçümü açısından baktığımızda en küçük ilçesiyiz. Dolayısıyla her şeyi çok yoğun yaşıyoruz. İlçemizde ve civarımızda organize sanayi bölgeleriyle, organize sanayi bölgesi dışında kalan ciddi sanayi tesisleriyle bu yükü kaldırmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN ÜRETİM ÜSLERİNDEN BİRİ”

Çerkezköy’ün Türkiye’nin üretim üslerinden birisi olduğunu ifade eden Kaymakam Günlü, “Bunun istihdama katkısı, üretime katkısı, ihracata katkısı çok önemli ve çok değerli. Ama tabii bu işin sürdürülebilir şekilde devam etmesi bu işi yaparken az önce belirtildiği gibi çocuklarımızın haklarına tecavüz edilmemesi, geleceğimizin riske edilmemesi gerekiyor. Onun için bu tür çalışmaların, bu tür projelerin, bu çalıştayların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Projenin hazırlanmasında, uygulanmasında, bugün bu çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen herkese huzurlarımızda teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“KENDİ İÇERİSİNDE FARKLI ÖNCELİKLERİ OLAN BİR İLÇE”

Çalıştayın ilk oturumunda İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Nüket Sivri, Namık Kemal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Namık Kemal Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Özyavuz ve NKÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asude Hanedar konuşmacı olarak yer aldı. İklim Değişikliğine Uyum Çalıştayı’nın ikinci oturumuna konuşmacı olarak Çerkezköy Kaymakamı Nazmi Günlü, Tekirdağ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ali Kemal Atlı, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin ve İzmir Bornova Belediyesi Dış İlişkiler Müdürü Erdem Muhtaroğlu konuk oldu. İkinci oturumda konuşan Çerkezköy Kaymakamı Nazmi Günlü, “Çerkezköy görev yaptığım 12’nci ilçe. Her ilçenin farklı özellikleri var. Çerkezköy de kendi içerisinde farklı öncelikleri olan bir ilçe. Burası sanayiyle, üretimle anılıyor. Dolayısıyla bizim de burada öncelikli işlerimizden bir tanesi sanayi, üretim. Bununla ilgili sektörlerle daha çok mesai harcıyoruz” dedi.

CİDDİ ÜRETİM TESİSLERİ VAR

Çerkezköy’ün bir üretim üssü olduğunu ve çok ciddi sanayi tesisleri bulunduğunu vurgulayan Kaymakam Günlü, “Ama bu işlerin tamamının sürdürülebilir şekilde yapılması gerekiyor. Biz Çerkezköy’de ilk sanayileşmeyi planladığımız zaman tekstil sektörüne ciddi yer açılmış. Ama bugün geldiğimiz noktada, tekstil sektöründe bir takım kısıtlamalar gündeme geldi. Ergene Havzası’nın korunmasıyla ilgili özellikle Bakanlıklarımızca yürütülen proje kapsamında. Bu da şu anlama geliyor, demek ki biz bu işi sürdürülebilir yapmadık, özellikle su kaynakları açısından. Burada birkaç şeyi birlikte yapmak lazım. Bir sektörü yasaklamak ya da engellemekten ziyade o sektörü su kullanımını azaltacak teknolojik yatırımlara yönlendirmek, onu desteklemek, kullandığı suyu arıtarak tekrar üretimde kullanmak. Tek gündemimiz su değil ama en önemli gündemlerimizden biri su” dedi.

“DESTEKLENMESİ DE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”

Çevre konusunda duyarlılığın hem özel sektör tarafından ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğinin, hem de kamu otoritesi tarafından bunun sadece denetlenmesinin değil aynı zamanda teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Günlü, çevre duyarlılığının desteklenmesinin de büyük önem taşıdığını ifade etti.

“ÇERKEZKÖY’E ÖZEL BİR BAKIŞ AÇISININ KENTİ KURTARMAYACAK”

Tekirdağ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ali Kemal Atlı ise, Çerkezköy’e özel bir bakış açısının kenti kurtarmayacağını söyledi. Sadece Çerkezköy’e özel bir çalışma olması gerekmediğini dile getiren Atlı, Yerel düzeyde yapacağımız her çalışma aslında Tekirdağ’ın, ilçelerinin, Trakya’nın İstanbul’a kadar olan bölümünün bir arada ele alınmasıyla çözülebilecek” ifadelerini kullandı.

“TEKİRDAĞ’DA 3 BİNİN ÜZERİNDE SANAYİ TESİSİ VAR”

Atlı, “4 aydır Tekirdağ’da görev yapıyorum. Birçok konuda çalışma yürütüyoruz. Ama buradaki çalışma ağırlığımız çevre ve iklim ağırlıklı. Çünkü Tekirdağ’da 3 binin üzerinde sanayi tesisi var. Bunların çoğu Çerkezköy ve Çorlu bölgesinde kümelenmiş. Atık su arıtmalarıyla ilgili bazı ciddi çalışmalar yapılmış. İklim değişikliğiyle uyum konusu dinamik bir konu. ‘Biz bugün burada bunu yaptık, yarın bitti’ gibi şey söz konusu değil. Sürekli kendini yenileyen bir sistemle karşı karşıyayız. Burada karbon ve emisyon üzerine biraz yoğunlaşmak gerekecek. Bu anlamda denetimlerimiz de iyice artmış durumda” şeklinde konuştu.

“SU FAKİRİ BİR ÜLKE AMA SU SEFİLİ BİR BÖLGEYİZ”

Su fakiri bir ülke ve su sefili bir bölgede olduğumuzu söyleyen Atlı, “Yeraltı suları çok ciddi manada kullanılmış durumda. Müsilajla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ama oksijensiz kalacak bir süre, bu sürecin tamamını bizim toparlayabilmemiz için. Daha sağlıklı bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Bunu biz denetimler yapmaya çalışıyoruz. İnanın denetimle bitebilecek bir şey değil. 24 saat bir borunun başında bekleyemezsiniz” diyerek, bunun bir bilinç, kültür ve ahlak meselesi olduğunu söyledi.

ÇALIŞMALAR ANLATILDI

Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Genel Sekreteri Mahmut Şahin de iklim değişikliği konusunda ajans olarak hazırladıkları planlar, verdikleri destekler ve yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi paylaştı. İzmir Bornova Belediyesi Dış İlişkiler Müdürü Erdem Muhtaroğlu, Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı kapsamında hazırladıkları ve fon aldıkları STORMLOG Projesi ile ilgili bilgiler verdi.

“TÜRKİYE’DE İLK YEŞİL OSB OLAN ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNDEN BİRİYİZ”

Çalıştayın üçüncü oturumuna konuşmacı olarak Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin, Tekirdağ Barosu Başkanı Avukat Egemen Gürcün ve TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Eylem Tuncaelli katıldı. Oturumda Yeşil OSB ile ilgili katılımcılara bilgiler veren ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, ÇOSB’un Türkiye’de ilk yeşil OSB olan Organize Sanayi Bölgelerinden biri olduğunu belirtti. Yaklaşık 18 tane kriterin yerine getirilmesi gerektiğini ve ÇOSB’un bu kriterleri yerine getirdiği için Türkiye’nin ilk yeşil OSB’lerinden biri olduğunu dile getirdi. Çerkezköy OSB’nin 50 yıllık bir OSB olduğunu söyleyen Sözdinler, Tekirdağ’daki OSB’ler içinde en eski ve en büyük OSB olduklarını vurguladı. ÇOSB’de 80 bini aşkın çalışan olduğunu da sözlerine ekleyen Sözdinler, “Yaklaşık 20 milyar dolar civarında da ciro katkımız var Türkiye ekonomisine. 4 milyar dolar civarında da ihracatımız var. Bizim 1990 yılından itibaren Çerkezköy OSB olarak biyolojik arıtma tesisimiz var. Kapasitesini artırarak devam ettik” dedi.

“DSİ’NİN BELİRLEDİĞİ SU MİKTARININ ALTINDA SU KULLANIYORUZ”

ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, “Derin deşarj projesi oldukça önemli Proje uzun sürdü ama sonunda başardık ve yaklaşık yüzde 70 civarında OSB’lerin atık suyu artık Ergene Nehri’ne verilmiyor. Suyun pırıl pırıl akması için daha çok zaman gerekiyor. Çünkü yıllarca kirletilmiş bir Ergene var. Dibinde yoğunlaşmış bir kimyasal çamur var. Bu çamurun temizlenmesi lazım. Ama gördük ki biz atık suları Ergene Nehri’ne deşarj etmememize rağmen nehirde kirlilik daha da arttı. Sebebini araştırdık. Buraya atık su veren sadece organizeler değil onun dışında diğer kaynaklar da var. Belediyeler de veriyor, tarımsal ilaçlar çok tehlikeli. Şimdi onun çalışması içerisindeyiz. ÇOSB olarak DSİ’nin belirlediği su miktarının altında su kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“UYUM ÇABASINA GİRMEMEMİZ GEREKİR”

Çalıştayda konuşan Çerkezköy TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin “Bizim malımızı satmak için bu uyum çabasına girmememiz gerekir. Yaşam döngüsünün burada olması için, yaşanabilir bir ekosistemin burada devam etmesi için buna zaten uymamız gerekiyor” dedi.

“SANAYİCİ BİLİNÇLİ”

“Evimizi önce kendimiz için temizlemeliyiz, misafir için değil” diyen Çetin, sanayicinin bilinçli olduğunu dile getirdi. sanayicinin hem yeşil enerjinin kullanılması için ciddi çaba sarf ettiğini hem suyu ikinci kez kullanması amacıyla sistem kurmak için çalışmalar olduğunu dile getiren Çetin, sanayicinin kendi sistemini kurup doğaya daha az zarar verip ekosistemin bozulmaması ve yaşam döngüsünün sağlanması için çalıştığını ifade etti. İklim değişikliğinin sıcaklık ve kuraklık artışına sebep olacağını sözlerine ekleyen çetin, “Buna uyum için çalışmalar yapılması lazım. Yeşil enerjinin kullanılması, suyun daha az kullanılması ve yer üstü su kaynaklarının kullanılması gerekiyor. Trakya Türkiye’nin altın boynuzudur. Her zaman şunu söylüyorum. 5’ten 6’ya çıkmak için ilave yapmak lazım. Su kaynaklarını ne kadar efektif kullanırsak kullanalım sadece 5’ten 0’a doğru gitmesinin zamanını uzatmış oluruz. Yer altı su kaynaklarının yer üstü su kaynaklarıyla desteklenmesi lazım. Ciddi bir nüfus artışı var ve ivedi olarak Trakya’nın yer üstü sularından daha fazla faydalanması için çalışma yapılması gerekir” diye konuştu.

“CEZASIZLIK ANLAMINDA DA ÜLKEDE BİR KAYGI OLUŞTU”

Tekirdağ Barosu Başkanı Avukat Egemen Gürcün ise, uyum sürecinde yapılanların ve yapılmayanların hukuki boyutu hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Gürcün, “Anayasada sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama hakkı tüm yurttaşlara veriliyor. Anayasamızda, Türk Ceza Kanunu’nda çevrenin kirletilmesi ya da verilen ödevlerin yerine getirilmemesiyle ilgili çok önemli cezalar var. Türkiye cezalarıyla meşhur bir ülke” dedi. Türkiye’de en etkin cezalar olduğunu ancak cezasızlık anlamında da ülkede bir kaygı oluştuğunu ifade eden Gürcün, “Uygulamada bir problemimiz var. Bu noktada biz devreye giriyoruz. Bizlerin barolar olarak hukukun doğru şekilde uygulanması için bir gözlem rolümüz var. Bizim yaptığımız en önemli çalışmalar tabi ki çevre alanında yapılan mücadeleye katkı sağlamak oluyor” dedi. Çalıştayda son konuşmayı yapan TEMA Vakfı Çevre Politikaları ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Eylem Tuncaelli dilin değişmesi gerektiğini söyleyerek, suyun da tıpkı orman gibi bir varlık olduğunu belirtti. Kaynak olarak bakıldığında suyun hammadde olarak görüldüğünü, öyle algılamaya devam edileceğini vurgulayan Tuncaelli, suyu tüketmek yerine kullanmak denilebileceğini bu sayede suyun kullanıldığını yok edileceğini zaten beyan etmiş olunacağını söyledi.

Share the Post:

Join Our Newsletter